hüddam 2

Doğuştan zihinsel ve bedensel engelli bir kız olan Fatma, öz yeğeni tarafından tecavüze uğrar. Fatma, yaşadığı bu korkunç olayın sonucunda hamile kalmıştır. Doğumunda annesi ve babasını kaybeden Fatma için bu bebek, yalnızlığının sona ermesi anlamına gelmektedir. Ancak Fatma’nın amcası Recep, bebeğin doğmasını istemez ve Fatma’ya şiddet uygulayarak bebeğin düşmesini sağlar.

Bu olay Fatma için büyük bir yıkım olur ve kendi ebesi olan Songül’den yardım ister. Songül, Fatma’ya yapılan bu kötülüğün karşılıksız kalmaması için, kendi canı pahasına Hüddam daveti ile bir ritüel gerçekleştirerek bebeği geri getirir. Böylece, Fatma’nın yalnızlığının sonu ve aynı zamanda kötülük yapanların laneti olan bu bebek doğar.

Utku Uçar’ın yazıp yönettiği Hüddam 2, görsel efekt kullanmayan ilk Türk korku filmi olan Hüddam serisinin devam filmidir. İlk filmde olduğu gibi Mustafa Kuşçu görüntü yönetmenliğini üstlenirken, müzikleri ise Mert Oktan yapmıştır. Adana’da çekilen filmin oyuncu kadrosunda ise Ebrar Kurt, Bülent Kaya, Hakan Erkuran, Funda Öz, Ayşe Kaya, Can Beslen, Yavuz Çetin, İsmail Ergin, Emin Ersin Şentürk gibi isimler yer almaktadır.

İlk filmin aksine Hüddam 2, akrabaları tarafından şiddet gören bir genç kızın öyküsünü anlatmaktadır. Filmin çekim kalitesi, sinematografisi ve renk düzenlemeleri oldukça başarılıdır. İlk yarı dram ağırlıklı ilerlerken, ikinci yarısı güçlü korku sahneleri içermektedir. Halk inançlarının yansımaları ince detaylar üzerinden verilmiş ve cin musallatı, delirtme üzerinden işlenmiştir.

Oyuncuların performansları gerçekçi, inandırıcı ve oldukça başarılıdır. Özellikle ana karakter rollerindeki Bülent Kaya ve Ebrar Kurt oyunculuklarıyla göz dolarken, Hüddam davetini gerçekleştiren Ayşe Kaya’nın performansı da göz doldurmaktadır.

Türk korku sinemasında nadiren karşımıza çıkan başarılı hikâyelerden biri olan Hüddam 2’de tek sorun, ilk yarının tamamen dram, ikinci yarının ise korku üzerinden ilerlemesidir. Türk korku seyircisinin bol jumpscare içeren filmlerle bile tatmin olmaması nedeniyle, bu filmi korku içermediği ya da çok dram içerdiği yönünde eleştirmesi olası. Ancak ikinci yarı boyunca izleyiciye nefes aldırmayan, delirtici bir atmosfer söz konusudur. Korku atmosferinin bu denli başarılı olmasının sebebi ise üzerinde çalışıldığı belli olan ince detaylarda gizlidir.

Diğer Türk korku filmlerinin aksine bu filmde izleyiciyi bekleyen ölüm sahneleri, gerçekçi bir dokuyla sunulmaktadır. Filmin ilk yarısındaki dram ağırlıklı sahnelerde kasaba hayatının tek düzeliği, monotonluğu, karakterlerin sıkışmışlığı ve tanıtımı başarıyla verilirken, korku sahneleri sırasında izleyicilerin sıkışmışlık hissini karakterlerin gözüyle tatmalarına olanak vermektedir. Ayrıca ilk yarıdaki dram yapısının başarısında oyunculuklar kadar sinematografinin de payı oldukça yüksektir.

Sonuç olarak Hüddam 2; sinematografiden oyunculuğa, az efektten iyi senaryoya değin her yönüyle başarılı olan, korku sahnesi beklemeksizin kendisini hikâyeye verip sıkılmadan izlenebilen bir film. Ancak jumpscare bekleyen ve hızlı akış isteyen izleyiciler için uygun olmayabilir . Film, kadına yönelik şiddeti başarıyla ele alması ve 8 Mart’ta gösterime girmesi nedeniyle ayrıca değer kazanmaktadır.