basiret gözü açma
Basiret gözü, insanın kalp gözü olarak da adlandırılan, maddi dünyadan ötesini görme yeteneğidir. Basiret gözü açmak, bu görme yeteneğinin uyanması ve insanın gerçekleri daha derin bir şekilde kavramasını sağlamaktır.
İslam geleneğinde basiret gözü, Kur’an-ı Kerim’de sıklıkla vurgulanan bir kavramdır. Kur’an’da, “İman edip takva ile yaşayanların basîret gözü açılır” (Enam 6:122) buyrulur. Yani iman eden ve doğru davranışlar sergileyen kişilerin iç görüsü gelişir, hakikatleri daha derin bir şekilde kavrayabilir hale gelir.
Tasavvuf geleneğinde de basiret gözü önemli bir kavramdır. Tasavvuf âlimleri, kalp gözünün açılmasını, Allah’ın nuruna ulaşmanın ve hakikatleri görmenin yolu olarak görürler. Buna göre, maddi gözle görülen şeylerin ötesindeki manevi gerçeklikleri kavrayabilmek, kalp gözünün açılması ile mümkündür.
Basiret gözü açmak, kişinin iç dünyasındaki kirlerden arınması, nefsi terbiye etmesi, Allah’a yönelmesi ve O’nun nuruna ulaşması ile gerçekleşir. Kur’an’da “Onların kalplerine pas çökmüştür” (Mutaffifin 83:14) buyrulur. Bu pas, gaflet, dünyevîlik, nefsin arzuları gibi insanı manevi gerçeklerden uzaklaştıran unsurları temsil eder. Bunlardan arınan ve Allah’a yönelen kişinin basiret gözü açılır.
Basiret gözü açtıktan sonra kişi, maddi dünyanın ötesindeki manevi gerçeklikleri, Allah’ın kudretinin tecellilerini, eşyanın iç yüzünü daha derin bir şekilde kavrar. Tasavvufta buna “müşahede” denilir. Yani kişi, Allah’ın varlığını, birliğini, sıfatlarını, emir ve yasaklarını daha yakından müşahede eder hale gelir.
Basiret gözü açma süreci, uzun ve zorlu bir mücadeleyi gerektirir. Kişinin nefsini terbiye etmesi, kötü huy ve davranışlarından arınması, samimi bir şekilde Allah’a yönelmesi gerekir. Ancak bu sayede kalp gözü açılabilir ve hakikatleri daha derin bir şekilde kavrayabilir.
Sonuç olarak, basiret gözü açma, insanın maddi dünyanın ötesindeki manevi gerçeklikleri kavrayabilmesi, Allah’ın varlığını, birliğini ve kudretini daha yakından müşahede edebilmesi anlamına gelir. Bu, uzun ve meşakkatli bir sürecin sonunda elde edilen bir manevî kazanımdır.